Kalayın Parıltısı, Bakırcılığın Çekiç Sesi… Elazığ’da Bir Meslek Susmaya Yüz Tutuyor

Kalayın Parıltısı, Bakırcılığın Çekiç Sesi… Elazığ’da Bir Meslek Susmaya Yüz Tutuyor
Elazığ’ın dar sokaklarından geçerken, bir zamanlar kulaklarımızı dolduran o ritmik sesler artık gelmiyor… Çekiç darbelerinin yankılandığı, bakır kapların ateşte ışıldadığı günler çok geride kaldı.
Bugün Elazığ’da bakırcılık ve kalaycılık mesleğini sürdüren usta sayısı sadece ikiye düştü. O ustalardan biri olan Mustafa Göl, tam 40 yıldır aynı dükkânda, aynı tezgâhın başında, sabahın ilk ışıklarından akşamın karanlığına kadar mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
“Biz bu mesleği usta-çırak geleneğiyle öğrendik. Şimdi çırak bulmak imkânsız hale geldi. Elazığ’da kala kala iki usta kaldık” diyor Göl…
Evet, teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor belki ama bir yandan da geçmişin emek kokan mesleklerini sessizce yok ediyor. Oysa bakır, sadece bir eşya değil; kültürümüzün, sofralarımızın, annelerimizin çeyiz sandığının vazgeçilmeziydi.
Bugün hâlâ Antalya’dan, İstanbul’dan bakır kaplar kalaylanmak için Elazığ’a gönderiliyor. Mustafa Usta ve meslektaşı, o bakırları yeniden parlatıp sahiplerine teslim ediyor. Yani meslek tamamen unutulmuş değil… Ama yarın için umut var mı? İşte orası meçhul.
Belki de asıl soru şu:
Biz geçmişin çekiç seslerini geleceğe taşıyabilecek miyiz, yoksa ustaların elleriyle birlikte bu meslek de tarihin tozlu raflarına mı karışacak.
ÖZELHABER
HABER:FATÍH AHMET YERSÍZ

















