İŞ İŞTEN GEÇMEDEN…

Futbolda 3. Lig 2. Grupta mücadele eden bordo-beyazlı 23 Elazığ Futbol Kulübümüz; aldığı başarılı sonuçlarla kendilerine güvenmeyenlerin yüzlerini yere getirmeye devam ediyor.

Söze nereden başlanmalı bilmiyorum ama bugünkü yazımda futbolu çok sevenleri eleştireceğim.

Şimdi; futbolu benimseyen ve tarihinde birçok başarılara imza atan bir kentte düşünün 3. Lig gibi profesyonel anlamda 2 takımınız mücadele etmekte.

Ama nedense taraftarlar hem Elazığsporu benimsemiş ve tüm desteğini bu kulübe vermiş durumda.

Elazığspor’un alt yapısı niteliğinde mücadelesini başta Elazığ Belediyespor daha sonra Karakoçan Futbol Kulübü ve akabinde 23 Elazığ Futbol Kulübü olarak değiştiren bir kulüpten bahsetmek lazım.

Başta teknik ekibin tamamı Elazığlılardan oluşması ve de her fırsatta Elazığspor’un alt yapısıyız demeleri ve bu doğrultuda çaba sarf eden bir kulüp bu kadar sahipsiz kalınmaz.

Ben hemen her hafta iç saha maçlarını takip etmekteyim.

Elazığspor maçına gelen taraftarın yarısı 23 Elazığ Futbol Kulübü maçına gelmiyor.

Elazığspor ile kıyaslamak olmaz ama şu sonucu ortaya koyarak konuşmak lazım.

Elazığspor hangi ligde ki biz bu takımı hiç umursamıyoruz.

Her iki takımda başta taraftar, diğer taraftan da ekonomik destek bekliyor.

Bu takım Elazığ’ın üvey evladı değil.

Gelinen noktada ligde 26 puanla 11. Sırada yer almakta.

Şimdi bu takımı neden ve niçin desteklemiyoruz diye kendimize soruyormuyuz?

Bu takıma sahip çıkmaz ise neler olur kısaca bilgim dâhilinde kaleme alayım dedim.

Sportif anlamda olanlarda birkaç maddeyi sıralayayım;

1-Elazığ’da futbol bitme aşamasında zaten sahipsizlik devam ederse ilde futbolcu çıkmaz.

2-Teknik ekipte görev alan hocalarımız antrenörlük görevlerini yapamazlar.

3-Mevcut takımlarda forma giyenlerin tamamı yabancı oyunculardan oluşur.

Sosyo-idari, reklam ve tanıtım kısımda bakacak olursak da;

1-İlin her türlü tanıtımı maalesef yapılmaz.

2-İç saha maçlarında konuk olarak gelen rakip takım, hakem, gözlemci, temsilci ve yayıncı kuruluşlar konaklamadan kaynaklanan ekonomik canlılık yaşanmaz.

3-Kentte bulunan firmaların sponsorluk adı altında yapılan tanıtımı yapılmaz.

4-Profesyonel takım olduğundan dolayı tesisleşmedeki yapılan yardımlar yapılmaz.

Bunun gibi maddeleri fazlalaştırabiliriz.

Düşünün bir spor organizasyonunda o ilin tanıtımı ve de gençlerin gelişimi noktasında neleri getirip; neleri götürdüğünü bir siz değerlendirip düşünün.

Günümüzde artık futbolun ekonomiye kattığı değerler üst seviyede.

Elimizde futbol branşı için söylüyorum; Elazığspor ve 23 Elazığ Futbol Kulüpleri var. Bunlara taraftar desteği ve de firmaların sponsor desteği sağlanması durumunda yazımda bahse konu ettiğim unsurlar devreye girecek.

Bu hafta 23 Elazığ Futbol Kulübü, Turgutluspor’u konuk etti.

Şimdi bu takımı Elazığ’a davet etmek isteseniz inanın cebinizden yaklaşık 500 ile 900 bin para çıkar. Ama aynı ligde ve mücadele etmek zorunda olduğu için mecburen Elazığ’a geldiler.

Konuyu toparlarsak, işin özü şu; biz elimizdeki değerleri bilmezsek ve de kaybedersek çok ah vah ederiz.

Özellikle teknik ekipte yer alan Samet Ersöz, Abdulsamet Erdem ve Sinan Gerçek hocalarımızı canı gönülden desteklediğimi ve başarılı olmaları hususunda da her türlü desteğimi verdiğimi bilmelerini isterim.

Bu hocalarımızın başarısızlığını bekleyen ve fırsat kollayan çok kişi var.

Hem bu tür zihniyetteki kişilere inat. Hem de takımın daha iyi bir seviyeye taşımak için başta taraftarlar desteğini vermesi lazım.

Her ne olursa olsun bu takıma sezon sonuna kadar desteğimizi vermemiz lazım.

Eleştiri sezon sonunda ve nasıl daha iyi bir konuma gelebiliriz olmalı.

Elazığspor ’da Alaattin Tutaş ve İlhan Aydın, 23 Elazığ Futbol Kulübünde de Samet Ersöz, Abdulsamet Erdem hocalarımız bizim evlatlarımız yabancı hocalara bu takımları neden bırakalım.

Takımlarımızın başarısı, hocalarımızın da başarısı demektir ve diğer antrenörlere de böylelikle yön verilmiş olunur.