Akıllardan Silinmeyen Gece
24 Ocak Elazığ depreminin üzerinden tam 3 yıl geçmesine rağmen sanki dün olmuş gibi hâlâ aklımızda. Hayatınız boyunca sizi en çok ne korkutmuştur diye bir soru sorulsa ben bu soruya 24 ocak Elâzığ depremi derdim.
Çocukluğumdan itibaren depremle hep iç içe yaşadım. Ancak 24 ocak 2020 de meydana gelen büyük depremin korkusunu daha önce hiç yaşamamıştım. Ve bu deprem 41 canı hayattan kopardı
Elazığ’da neden büyük deprem meydana geldi? Çünkü Elazığ’ın Sivrice İlçesi, Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) üzerindedir. Böyle bir fay hattı üzerine kurulan bir şehir yerleşim yeri için uygun değildir. Ama biz hala bu fay hatları üzerine evlerimizi yapıyoruz. Ve bu evler depreme dayanıklı değiller. Şunu unutmamak gerekir “Deprem öldürmez, binalar öldürür.” Elazığ’ in gerçeğidir deprem. Bizde Elazığlı olarak depreme alışmamız lazım. Evlerimizi, binalarımızı, yapılarımızı, depreme dayanıklı yapmamız gerekiyor. Ama ben şunu da gördüm, cebimize biraz fazla para girsin diye çimentodan, tuğladan, malzemeden çalarak evlerimiz yaptık. Dükkanlarımız büyük olsun diye binanın kolonlarını kestik. İşte bizlerde böyleyiz. Sırf cebimize beş kuruş girecek diye…
Ülkemize gelince: jeoloji olarak en aktif deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı olmak üzere 3 adet fay hattı bulunmaktadır. Bu fay hatları üzerinde bir çok deprem meydana geldi.
1966 Varto depremi, 1992 Erzincan depremi, 1999 Gölcük depremi, 1999 İstanbul depremi, 2020 Elazığ depremi, 2020 İzmir depremi…
Yaşanan bu depremlerde binlerce kişi hayatını kaybetti. Ama biz bu depremler sonucunda akıllanıp ne yaptık? Hiç bir şey. Biz depremle birlikte yaşamaya mecburuz. Deprem ne zaman olacak? Hiç kimse bu soruyu bilemez. Belki gece yatağımızda, belki okulda, belki iş yerinde…
Yaşayacağız depremi. Biz her an deprem olacakmış gibi yaşamaya mecburuz. Bu yüzden TEDBİR almak zorundayız.